19 Kasım 2012 Pazartesi

Norveç - Oslo


Çok isterdim ben de şöyle “Ay şuraya gittim, şunu yedim, bunu aldım, bunu denedim, şurda kaldıığğm” diye 5 duyumla gezdiğim yerleri anlatmayı ama öğrenci usulü yürüyor bizde işler n’aparsın! :)

18 Kasım 2012 Pazar

Belçika - Brugge


Ah Brugge ah Brugge.. Anlatılmaz yaşanır.. Belçika’nın 3 şehrini gezdim, en sonuncusu tam bir finaldi.. Brüksel’e bayılmıştım filan ya, Brugge’un yanında halt etmiş!

Belçika - Gent



Bu hafta sonum ne de güzel geçti böyle!  Çok arkadaşımla konuşma fırsatım oldu, çok mutluyum! Ne kadar özlemişim memleketimdeki herkesi, her şeyi..

13 Kasım 2012 Salı

Belçika - Brüksel



Biliyorum çok acayip hızlı yazıyorum, hatta hızıma yetişemiyorsunuz ama napalım, duramıyorum :D ya cidden, her yazım arasında en az 1 hafta oluyor ama anlatacaklarım dağ gibi oldu. Gerçekten bu hep yaşadığım bir problem oldu. Yazmaya vaktiniz olduğunda bir şey yaşayamıyorsunuz, yaşadığınızda ise yazmaya vaktiniz olmuyor. Neyse efendim, bugün “İyi ki görmüşüm” dediğim yerlerden birini; Brüksel’i anlatacağım…

4 Kasım 2012 Pazar

Almanya – Bonn

Gezi hikayelerimize devam.. Havalar burda git gide soğuyor, Türkiye ile aramızdaki sıcaklık farkı açılıyor, e biz de yurtta tıkılı kaldık pek bir yere çıkamıyoruz, ben de henüz buralar donmamışken yaptıklarımı anlatayım madem..

27 Ekim 2012 Cumartesi

Almanya – Berlin




Buralara kadar geldik, ve elbette en büyük amaçlarımdan biri vizemin nimetlerinde sonuna kadar yararlanmak :) Gezeceğim bol bol, bu nedenle bir de gezi başlığı açıyorum anlatabileyim diye. Anlatmaya elbette yaşadığım yerden başlayacağım: Berlin’den.

26 Ekim 2012 Cuma

Bugün Bayrammm!



Bayram geldi, gelecek, kapıda derken son günlerim, hatta son haftalarım hep buruk bir hüzünle geçti. Gerçi öteden beri kurban bayramları benim için zor geçerdi ama olsun, ailemle olmak, geleneklerimizi yaşa(t)maya çalışmak bana yeterdi.

21 Ekim 2012 Pazar

"Baps yor neym?" :)


Bugün yazacaklarım için çok heyecanlıyım esasen. Çünkü Kita’da çocuklarımla ne yaptığımdan bahsedeceğim. Hani daha önce demiştim ya 9-10 arası oyun saati diye. Öğretmenler eğitici başka bir şey yapacaklarsa bu saatte yapıyorlar. Ben buraya ilk geldiğim 1 ay hiç bu saati kullanmadım.

14 Ekim 2012 Pazar

Kita'da her gün gibi bir gün


Buralarda havalar böyle hep, bir güneş bir bulut.. Bugün yalancı bir güneş var, geldiğimden beri pek çok kez kandım bu güneşe ve dondum hep. Artık akıllanmış olmayı diliyorum :)

6 Ekim 2012 Cumartesi

Nihayet! Kita'da ilk günüm


Ne kadar geç geri dönüyorum yazmaya.. Bugün 6 Ekim.. Avrupa’nın ortasında yağmurlu bir gündeyim.. Elhamdulillah çok iyiyim, çayım yanımda, bir yandan yağmuru ve dışarıda ağaçlara vuran sonbaharı izlerken anlatacağım 12 Eylül’ü, okulumda ilk günümü.. Sonrası daha hızlı ilerleyecek inşallah.. İlk hafta epey önemliydi benim için, her şeyi anlatma ihtiyacı duydum.

24 Eylül 2012 Pazartesi

Comenius serüveni vol.2 :)


Gelelim ikinci güne.. Aman Allah’ım daha ikinci günde miyim? Yazacak ne kadar çok şey varmış! Sanırım bundan sonraki her gün bu kadar yoğun olmayacak ama, ne de olsa ilk zamanlar her zaman en zordur. Dünyaya yeni gelen bir bebek gibi, her şeye sıfırdan başlamak, adapte olmak, gördüğün her ağaca bile şaşırmak olaylı bir şey. İkinci günüm o yeni doğan bebeğin –biraz hızlıca da olsa- yürümeye başlaması gibi bir şey.. Pek koşturmacalı ve olaylı geçti yine. Aman Allah daha büyük dertler vermesin diyorum yine de, olacak böyle şeyler elbet, yürümek yeni başlayanlar için pek de kolay değil nasıl olsa..

22 Eylül 2012 Cumartesi

Ve Comenius serüveni başlar...


Eveet! Bir gün bana Almancı olacaksın deselerdi tek cevabım “Allah korusun!” olurdu. Yok ama, gerçek oldu. Neyse ki geçici. Evet. Geçici. Almanya’dan öğrendiğim ilk şey “yalnızlık” oldu. Anlaşılan bu, gurbetin ilk kuralı. Şimdiden geri saymaya başladım: kaldı 33 hafta! :)

Uçakta

Ben baştan başlayayım anlatmaya.. Hem meraktan ve endişeden kıvranan ailem ve can arkadaşlarım için,hem de unutmamak için bir bir anlatayım her şeyi. 10 Eylül’de havaalanına geldim. Fakat ondan önce uçak faslı var elbet..