19 Kasım 2012 Pazartesi
18 Kasım 2012 Pazar
13 Kasım 2012 Salı
Belçika - Brüksel
Biliyorum çok acayip hızlı yazıyorum, hatta hızıma
yetişemiyorsunuz ama napalım, duramıyorum :D ya cidden, her yazım arasında en
az 1 hafta oluyor ama anlatacaklarım dağ gibi oldu. Gerçekten bu hep yaşadığım
bir problem oldu. Yazmaya vaktiniz olduğunda bir şey yaşayamıyorsunuz, yaşadığınızda
ise yazmaya vaktiniz olmuyor. Neyse efendim, bugün “İyi ki görmüşüm” dediğim
yerlerden birini; Brüksel’i anlatacağım…
4 Kasım 2012 Pazar
Almanya – Bonn
Gezi hikayelerimize devam.. Havalar burda git gide
soğuyor, Türkiye ile aramızdaki sıcaklık farkı açılıyor, e biz de yurtta tıkılı
kaldık pek bir yere çıkamıyoruz, ben de henüz buralar donmamışken yaptıklarımı
anlatayım madem..
27 Ekim 2012 Cumartesi
26 Ekim 2012 Cuma
21 Ekim 2012 Pazar
"Baps yor neym?" :)
Bugün yazacaklarım için çok heyecanlıyım esasen. Çünkü Kita’da
çocuklarımla ne yaptığımdan bahsedeceğim. Hani daha önce demiştim ya 9-10 arası
oyun saati diye. Öğretmenler eğitici başka bir şey yapacaklarsa bu saatte
yapıyorlar. Ben buraya ilk geldiğim 1 ay hiç bu saati kullanmadım.
14 Ekim 2012 Pazar
Kita'da her gün gibi bir gün
Buralarda havalar böyle hep, bir güneş bir bulut.. Bugün
yalancı bir güneş var, geldiğimden beri pek çok kez kandım bu güneşe ve dondum
hep. Artık akıllanmış olmayı diliyorum :)
6 Ekim 2012 Cumartesi
Nihayet! Kita'da ilk günüm
Ne kadar geç geri dönüyorum yazmaya.. Bugün 6 Ekim.. Avrupa’nın
ortasında yağmurlu bir gündeyim.. Elhamdulillah çok iyiyim, çayım yanımda, bir
yandan yağmuru ve dışarıda ağaçlara vuran sonbaharı izlerken anlatacağım 12
Eylül’ü, okulumda ilk günümü.. Sonrası daha hızlı ilerleyecek inşallah.. İlk
hafta epey önemliydi benim için, her şeyi anlatma ihtiyacı duydum.
24 Eylül 2012 Pazartesi
Comenius serüveni vol.2 :)
Gelelim ikinci güne.. Aman Allah’ım daha ikinci günde miyim?
Yazacak ne kadar çok şey varmış! Sanırım bundan sonraki her gün bu kadar yoğun
olmayacak ama, ne de olsa ilk zamanlar her zaman en zordur. Dünyaya yeni gelen
bir bebek gibi, her şeye sıfırdan başlamak, adapte olmak, gördüğün her ağaca
bile şaşırmak olaylı bir şey. İkinci günüm o yeni doğan bebeğin –biraz hızlıca
da olsa- yürümeye başlaması gibi bir şey.. Pek koşturmacalı ve olaylı geçti
yine. Aman Allah daha büyük dertler vermesin diyorum yine de, olacak böyle
şeyler elbet, yürümek yeni başlayanlar için pek de kolay değil nasıl olsa..
22 Eylül 2012 Cumartesi
Ve Comenius serüveni başlar...
Eveet! Bir gün bana Almancı olacaksın deselerdi tek cevabım
“Allah korusun!” olurdu. Yok ama, gerçek oldu. Neyse ki geçici. Evet. Geçici.
Almanya’dan öğrendiğim ilk şey “yalnızlık” oldu. Anlaşılan bu, gurbetin ilk
kuralı. Şimdiden geri saymaya başladım: kaldı 33 hafta! :)
Uçakta
Ben baştan başlayayım anlatmaya.. Hem meraktan ve endişeden
kıvranan ailem ve can arkadaşlarım için,hem de unutmamak için bir bir anlatayım
her şeyi. 10 Eylül’de havaalanına geldim. Fakat ondan önce uçak faslı var
elbet..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)