Nacizane düşüncem: Brüksel < Gent < Brugge..
Adalar’ı çok severiz ya hani, ah ne de güzel, çok doğal,
araba da yok hiç, bir sürü ağaç, harika köşkler, ah burda yaşamak vardı vesaire
vesaire.. İşte Brugge Adalar’ın huzuru ile Harikalar Diyarı’nın mimarisinin
birleştiği yer.. Her şey sıcacık.. Ne kadar da özenmişler her bir binanın
görünümüne.. Ne kadar değer vermiş insanlar sahip olduklarına.. Ne kadar
huzurlu.. Ne kadar.. Avrupa’da beni iten bir şeyler vardı.. Burda yaşayamam
dedim geldiğimden beri.. Benim değil çünkü, ve o yaşanılası huzuru bulamamıştım
hiç.. Ama Brugge çok farklı bir yer.. Hawai'deki insanlar çok dertsiz çok mutlu
görünürler ya, yaşadıkları yerin güzelliğine veririz bunu hep; Brugge de aynı
intibayı uyandırıyor insanda.. Avrupa’da ben burda yaşayabilirim dediğim tek
yer şu ana kadar. Brugge.. Bir insan olsa aşık olur hayat boyu yanından
ayrılmazdım herhalde.. :)
Çikolata kokan caddeler, faytonlar, dantel dükkanları,
kartpostal gibi caddeler, nehir ve ağaçların muhteşem uyumu, güneş, huzur,
masmavi gökyüzü.. Her şey fevkalade.. Ah.. Huzurlu şehir, yaşanılası şehir,
aşık olunası şehir, tam ideal bir balayı şehri, çikolatanın büyüsüyle yaşayan
şehir.. İnsana şiirler, şarkılar ilham eden Brugge..
Yalnız gezdim buraları, Belçika yoldaşım Betül’ü Gent’te bıraktım ve Brugge’un yolunu tuttum. Meğer yanlış yöne binmişim Belçika’nın diğer ucuna
Antwerpen’e gitmişim. Sonra bir daha diğer ucun, Brugge’e geçmek durumunda
kaldım. Allah’tan ülke küçük de, bir ucundan diğerine 1 saatte geçiliyor :D
Sonra indim, öyle lay lay lom gezindim sokaklarda,
caddelerde.. Öyle güzel ki, havası bile temiz, taze, hoş.. Caddeler beni
merkeze götürdü, katedrali gördüm, çikolatacıların arasından geçe geçe gezdim
Brugge’u.. Yaya ve mutlu.. Telaşsız, sakin sakin.. Dünyanın en iyi çikolataları
Belçika’da, Belçika’nın da en iyi çikolataları Brugge’de yapılıyormuş. Bütün
çikolatalar ev yapımı zaten.. Para harcamayayım, tutayım kendimi dedim ama
olmadı.. İyi ki de tutmamışım kendimi. Hayatımda yediğim en güzel çikolatalardı.
Hiç unutamam herhalde.. Bir de tatlı tatlı Belçika evleri kutularında
satıyorlar hediyelik olarak, o kadar şirinler ki, almasaydım olmazdı.. Ben de o
kutulardan içi dolu bir halde Türkiye’den değerli bir arkadaşıma hediye olarak
aldım. Sonra içindeki çikolataları yedim kutusu kaldı :D Ne yapayım, 9 ay
dayanmaz gibi geldi.. Sağlık olsun içini Alman çikolatalarıyla dolduracağız
artık, o da meşhur nasıl olsa :D
İşte böyle az gittim uz gittim bir sürü resim çektim, fakat
yalnız olduğum için hiçbir resmin içine giremedim ve günü bitirdim.. Böylece
Belçika maceram da son buldu ve ben gri şehrim, evim Berlin’e 13 saatlik bir
otobüs yolculuğundan sonra ulaşabildim..
Hmm ve nihayetinde.. Brugge benim için.. Sonbahar turuncusu.. En güzel resimler anlatır.. :)
Yanlışlıkla geldiğim Antwerpen İstasyonu :D |
Tablo gibi değil mi Allah aşkına? |
Otelmiş bu, tek amaç insanların kalması ve bu kadar güzel bir yapı! Alâ! |
Katedral.. Zaten ben bu kiliseleri katedralleri görünce cami çizesim geldi :D Ne kadar güzel yapıyorlar adamlar.. |
Çikolatacııı! ımm mis mis.. |
Bi de şu araba manzaramın ortasına oturmasaydı.. |
Belçika dantelleri.. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder